“Sultan”ın Kalbinden Notlar: Türkan Şoray Öğretmen Olsaydı Ne Olurdu?
Türk sinemasının “Sultan”ı Türkan Şoray, hayatını kaleme aldığı “Türkan ve Hayat” kitabının lansmanında adeta içini döktü. Güzelliğiyle olduğu kadar zarafeti ve samimiyetiyle de hayran bırakan usta oyuncu, kameralar karşısında hem güldürdü hem düşündürdü. Şoray’ın açıklamaları ise bir döneme ışık tutar nitelikteydi.
İçindekiler
Öğretmenlik Hayaliyle Başlayan Bir Yolculuk
Belki de sinemamızın kaderi değişebilirdi… Çünkü Türkan Şoray, oyuncu olmasa öğretmen olmak istiyormuş! Üstelik annesi onu öğretmen okuluna bile yazdırmış. Şoray bu konuda, “Öğretmen olsaydım hayatım daha sade ama belki de daha mutlu olurdu,” sözleriyle yüreklere dokundu. Kim bilir, belki de siyah önlüklü, tebeşir tozlu sınıflarda bir başka tür zarafet sergilenecekti…
Güzelliğin Bedeli: “Her Zaman Güzel Olmak Yorucu…”
Her zaman göz kamaştıran bir ikon olarak anılsa da, Şoray güzellik algısının yükünden açıkça bahsetti. Özellikle TikTok’ta patlayan “Turkish Delight Makeup” trendine gönderme yaparak, “Kariyerimin başında bana yapıştırılan ‘güzel kadın’ etiketi zamanla bir yük haline geldi” dedi. Eva Mendes gibi Hollywood yıldızlarının bile onun makyaj tarzını örnek almasına rağmen Şoray, güzelliğiyle değil, oyunculuğuyla hatırlanmak istediğini ifade etti. Ve ekledi: “Her zaman güzel olmak zorunda hissettirilmek çok yorucu…”
“Güzelliğimle Değil, Filmlerimle Tanınmak İsterdim”
Yurt dışında kendisini makyajıyla değil, sanatçı kimliğiyle tanıtmak istediğini belirten Şoray, Yeşilçam dönemine dair de içten bir sitemde bulundu: “O dönemde devlet desteği yoktu, filmlerimiz dünyaya açılamadı… Oysa çok güzel işler yaptık.” İşte tam da bu noktada bir sinema emekçisinin iç burukluğunu görmek mümkün…
Aşka Dair: “Asya Olsaydım Cemşit’i Seçerdim”
Ve tabii ki herkesin dilindeki o soruya cevap geldi: “Selvi Boylum Al Yazmalım”daki Asya, Cemşit’i mi yoksa İlyas’ı mı seçmeli?” Türkan Şoray gönlünü güvenilir olan Cemşit’e verdi! “Sahip çıkan, ihanet etmeyen biri elbette” diyerek yıllardır süren tartışmaya kendi kalbinden noktayı koydu.
Setteki Efsane Aşk, Çay Bardağında Bitti!
Türkan Şoray, Atıf Yılmaz’ın kendisine aşık olduğuna dair şehir efsanesine de esprili bir yanıt verdi. “Yok canım, bana değil çay bardağına bakıyordu!” diyerek salondaki kahkahaları topladı. Bu anekdot bile Şoray’ın yıllardır neden sevildiğinin kanıtı gibiydi: Alçak gönüllü, esprili ve gerçek bir “sinemanın sultanı”.
Nostalji, Asalet ve Samimiyet Bir Arada
“Türkan ve Hayat” kitabı, sadece bir yıldızın değil, bir dönemin hikâyesini anlatıyor. Bugün bile hayranlıkla izlenen filmler, belki de o sade öğretmen hayalinden vazgeçildiği için çekilebildi. İyi ki vazgeçilmiş diyoruz…
Çünkü Türkan Şoray yalnızca Türk sinemasının değil, Türkiye’nin kalbine kazınmış bir yıldız. Ve bu yıldız, aradan geçen onca yıla rağmen hâlâ ışıl ışıl parlıyor.