Manifest Grubu’na Skandal Soruşturma: “Hayasızca Hareketler” Suçlamasıyla Gözaltına Alındılar!

Rap müziğin yükselen gruplarından Manifest, bir konser sırasında kaydedilen görüntüleri nedeniyle şok edici bir soruşturmayla karşı karşıya kaldı. Sosyal medyada hızla yayılan o görüntüler, grubun üyelerinin “hayasızca hareketler” ve “teşhircilik” gibi ciddi suçlamalarla gözaltına alınmasına neden oldu. Müzik dünyasında adeta bomba etkisi yaratan bu olay, sanat ve ahlak sınırları üzerine tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Sahnedeki O Görüntüler Başlarını Yaktı

Her şey, Manifest’in coşkulu bir konserinde yaşandı. Konser sırasında çekilen ve kısa sürede viral olan bir videoda, grup üyelerinin sahne şovunun bir parçası olarak değerlendirilen bazı hareketleri, kamuoyunda büyük tepkiye yol açtı. Görüntüler, özellikle muhafazakâr kesimden gelen eleştirilerle birlikte, “gençleri kötü örneğe teşvik” olarak yorumlandı. İddialar, kısa sürede yargıya taşındı.

Bu şok görüntüler nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, grup üyeleri hakkında “hayasızca hareketler” ve “teşhircilik” suçlarından soruşturma başlattı. Olaya adli makamların el koymasıyla, eğlence dolu bir konser, bir anda hukuki bir skandala dönüştü.

Gözaltı ve Şok Eden Adli Kontrol Kararı

Soruşturma kapsamında, Manifest üyeleri apar topar gözaltına alındı. Emniyetteki ifadelerinin ardından nöbetçi hâkimliğe sevk edilen grup, burada hakimin karşısına çıktı. Mahkeme, şüphelileri tutuklamazken, haklarında adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verdi. Bu karar, grup üyelerinin serbest bırakılmasını sağladı ancak işler burada bitmedi. Mahkeme, adli kontrol şartı olarak grup üyelerinin tamamına yurt dışına çıkış yasağı getirdi.

Bir müzik grubu için yurt dışı yasağı, kariyerleri adına oldukça kritik bir darbe anlamına geliyor. Bu kararın, uluslararası konser planları veya işbirlikleri olan grup için ciddi sonuçları olacağı düşünülüyor.

Sanat mı, Provokasyon mu?

Bu olay, sanat ve provokasyon arasındaki ince çizgiyi bir kez daha gündeme taşıdı. Bir yanda, sahne sanatlarının özgür olması gerektiğini savunanlar varken, diğer yanda bu tür hareketlerin ahlaki değerleri zedelediğini düşünenler var. Manifest’in bu eylemi, sadece bir sanat performansı mıydı, yoksa daha fazla dikkat çekmek için bilinçli bir provokasyon muydu?

Şimdilik bu soruların cevabı muğlak kalsa da, grup üyeleri üzerindeki adli kontrol, bu skandalın gölgesinin uzun süre peşlerini bırakmayacağını gösteriyor. Bu olay, Manifest’in kariyerinde yeni bir sayfa açacak mı, yoksa skandalın sonuçları kariyerlerine zarar mı verecek, zaman gösterecek.